Oyuncuların pek çok kez duyduğu, yaptıkları oyun çevirileri ile yabancı dil bilmeyenlerin de keyifle oyun oynamalarını sağlayan Oyun Çeviri ailesi Skyrim projesinden Cem Filiz ile konuştuk.
Son dönemde tamamını bitirdikleri mod olarak hazırlanan ve steam üzerinden sundukları Skyrim Türkçe yaması ile oyuncuları tekrardan fantastik topraklara döndüren Oyun Çeviri ekibine sorularımızı sorduk, içtenlikle cevapladılar.
– Röportaj isteğimizi kırmadığınız için teşekkür ederiz. Kısaca sizi henüz duymamış okurlarımız için Oyun Çeviri’den bahsedebilir misiniz?
Ben teşekkür ederim. Oyun Çeviri sitesi 2009 yılında Ömer Öz tarafından kuruldu. Şimdiye dek 80 civarında oyuna Türkçe dil yaması kavuşturmuş, tecrübeli bir ekiptir. Ekip 4 yıllık süreçte Türk oyun severler için elinden geleni yaptı ve yapmaya devam edecek. Bugün itibariyle 40′tan fazla çevirmenimiz ve bir o kadar da dublaj yapan üyemiz var. Ben ise Eylül 2012 tarihinde Skyrim projesi ile ekibe dahil oldum.
-Oyun Çeviri’den sonra Skyrim’i Türkçeleştiren ekip hakkında bilgi alabilir miyiz? Kaç kişisiniz, yaş aralıklarınız, meslekleriniz vs. vs. vs. diye uzar bu cümlelerimiz…
Bunun cevabı biraz karışık. Proje ilk olarak Said Sürücü ve Cemre Serpal önderliğinde Mart 2012′de duyuruldu. Cemre’yi pek tanıma fırsatım olmadı, Said ile bir süre birlikte çalıştık. İkisi de üniversite öğrencisi. Eylül 2012′de başvuru formuyla Skyrim ekibine dahil oldum. O tarihte çeşitli sorunlar nedeniyle proje %10 tamamlanmıştı. İlgilenen, çevirinin tamamlanacağına inanan çevirmen de kalmamıştı. Said projeyi bana emanet etti. Sorunuz hakkında Eylül 2012 itibariyle cevap verebilirim. Nitekim ben bu tarihi proje başlangıcı olarak görüyorum.
Ekim ayında ekibimi kurdum ve ve tam bir sene sonra yine Ekim ayında projenin çeviri aşamasını bitirdik. Bu süreçte 30′dan fazla çevirmenle çalıştım. Nitekim projenin %85′ini 15 kişinin yoğun özverisi ile tamamladığımızı da eklemeliyim.
Ben İngilizce öğretmeniyim. 30 yaşındayım. Ekibimdeki grafiker arkadaş Mehmet Güder de tahminen benim yaşlarımdadır. Ekibin geri kalanı, çoğunluğu üniversite öğrencisi olan genç bir ekipti. Sizin aracılığınızla ekibime tekrar teşekkür ederim, harika bir iş çıkardılar.
– Biz FRPNET olarak Oyuncunun El Kitabı ve benzeri bir çok edebi eser ile fantastik içeriklerin Türkçeleşmesine alışkınız fakat oyun tarafında Türkçe dil desteği olan bir oyun gördüğümüzde yadırgayabiliyoruz. Çok uzun süredir oyunların İngilizce olarak oynadığımızdan olsa gerek. Oyunların Türkçeleşmesi dilin gelişmesine ve oyunlardaki jargonun bizim açımızdan güçlenmesini sağlıyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
Yadırganıyor, evet. Zamanla alışacağımızı umut ediyorum. Bu konuyu konuştuğum insanlardan makul cevaplar da alamıyorum. İngilizce oyunlara o kadar alışmışız ki Türkçeyi beğenmez olmuşuz. Türkçe zengin, her şeye gücü yeter. Ama sorun bizim Türkçeye de pek hakim olmamamızdan kaynaklanıyor. Ben az önce Türkçenin her şeye gücü yeter dedim. Türkçenin her şeye takati yeter desem yüz tane eleştiri alırdım. İngilizce her şeyi savunup da Türkçeye Arapçadan girmiş takat kelimesini beğenmeyecek çok gençle tanıştım. Komedi resmen. Bana göre Türk Dil Kurumu’nun kabul ettiği her kelime kökeni ne olursa olsun Türkçedir ve özellikle fantastik oyunlarda böyle kelimelere çok ihtiyacımız var.
– Zor bir iş yapmaktasınız (çevirmenlik yapmamış biri gerçekten nasıl bir emek sarf ettiğinizi çok iyi bilemez), peki konu oyun olunca ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz? Terimler, literatürde yer alan özel konular, ek bilgi gerektiren çalışmalar… Bir oyunun Türkçeleştirilmesi süreci sizin tarafınızda nasıl başlıyor?
Çeviri söz konusu olunca en zoru oyun çevirisi maalesef. Yani film, kitap hatta şiir bile oyun çevirisi yanında daha baş edilebilir bir mesele her zaman. En basit örnekle açıklayacak olursam oyun çevirisi 1000 parçalık bir yapboz çözmek gibi. Özellikle RPG oyunları. Kitap, film olsa izlerken ya da okurken bile bir taraftan çevirisini yazabilirsin. Oyun olunca diyaloglar genelde karışık oluyor. Alt yazı metinlerinde soru ilk sıradayken cevabı ortada ya da sonda karşına çıkabiliyor. Bu nedenle soruyu başka çevirmen, cevabı başka çevirmen yazıyor. Durum böyleyken de “benden hoşlanıyor musun?” sorusuna “evet, yaparım” ya da “evet, öyle” gibi karşılıklar yazılıyor. Test süreci de bunlar yüzünden çeviri aşaması kadar sürebiliyor bazen.Terimler konusuna gelince… Aslından keşke sormasaydınız. 🙂 Çünkü bu konuda çok eleştirildim. Cevabımı makul bulanlar oldu, bulmayanlar oldu.
Bir oyun çevireceksiniz ve içinde oyuna özgü 3000 terim var. Bunları ne yapalım diye ekibimle çok kafa yorduk. Bizden önceki Cemre ve Said’in ekibi de terimleri Türkçeleştirmeye karar vermişti. Onlardan kalan terimleri kontrol ederek işe başladık ve bazılarını değiştirdik. Hala sorarlar bana Raadi, Semahad ne demek diye. Ne bileyim ben
Sonra bir araştırma yaptık. Fantastik kitaplarda, filmlerde bu iş nasıl yapılıyor diye. Said bana bir belge yolladı. Volkan Dalkılıç’ın Fantastik Eserlerin Çevirisi adındaki çalışması bize ilk adımı ne yöne doğru atacağımızı gösterdi. Ardından Bethesda’nın diğer resmi çevirilerinde terimlerle nasıl başa çıkılmış bir bakalım dedik. Sonuç bizi şaşırtmıştı. Skyrim oyununun İngilizce haricindeki 7 farklı dil dosyalarını inceleyince anladık ki Bethesda yerelleştirme ofislerinden “resmen öyle bir çalışma yapın ki oyunun içinde İngilizce kelime kalmasın” istemiş. Creation Kit programıyla da herkesin oyundaki her şeyi değiştirmesine izin de vermiş. E o zaman yapılacak şey belli. Terimler değişecek. Solitude Issızkent oldu, Whiterun Akçay oldu, Nightingale Bülbül oldu Mesela Nightingale örgütüne Bülbül karşılığı çok komik olmuş diyenler aslında Nightingale adının Skyrim tarihinde çok eski çağlarda, adını soranlara “adımı unuttum ama bana Bülbül derler” diye cevap veren hoş sesli, gizemli bir şairden geldiğini bilmezler.
Nitekim oyunun bütününe baktığınızda içinde elf lisanı, ork lisanı, ejder ve dwemer lisanında ifadeler var. Bir de İngilizce terimler eklenince bu kadar kelime oyunun bütün altyazılarına yansıyor. Terimleri değiştirmeseydim bu nasıl çeviri, oyunun yarısı Türkçe diye eleştirilecektim. Değiştirdim bu nasıl çeviri oyunun orijinalliğini bozmuşsunuz diye eleştiriliyorum. Kaçış yok yani
Sürece gelince. Keşke süreci sağlıklı bir şekilde işletmek anlatmak kadar kolay olsa. Bazı adımlar aylar sürecek çalışma gerektiriyor.
İlk olarak programcı arkadaşlar oyunun dil dosyalarını incelerler, kaç satır alt yazı var, dili hangi ağırlıkta, kodlamalı satırların zorluğu ne gibi sorularla genel bir analiz yaparlar. Oyun Çeviri ekibi buna göre karar verir çevirinin yapılıp yapılmayacağına.
Ardından ekip kurulur, bir yönetici seçilir. Altyazılar tercihe göre 100-300 satırlık parçalar halinde çevirmenlere dağıtılır ve yönetici bitenleri toplar.
Bütün çeviriler bitince test aşamasında daha önce anlattığım yapbozun parçaları doğru yerde mi, soru cevaplar birbirini tutuyor mu gibi sorulara cevap aranır ve hatalar ayıklanır.
-Yakın zamanda Call of Duty: Modern Warfare 3’ün dublajlı haline de kavuştu oyun severler. Metro Last Light Türkçe yayınlandı. Ardından Skyrim. Ülkemizde Crysis’ten sonra bu konuda büyük yol alındı diye düşünüyorum. Hem metin hem de dublaj anlamında Oyun Çeviri açısından baktığımızda bu durum ne şekilde gelişti?
Şu an ben Türkçe oyun sektörünü hakkettiği yerde göremiyorum ne yazık ki. Steam’de Türkçe oyunları mercekle aramanız gerekecek. Resmi olmayan yamalara o kadar alıştık ki bu işin istediğimiz noktaya resmi yamalarla gelebileceğini göremez olduk. Crysis bu noktada güzel bir adımdı ama o oyunun da Türkiye’deki satışının Türkçe dublaj masraflarına bile yetmediğini öğrenince çok utandım. Bunu araştırmadım, umarım yanlış bir bilgi edinmişimdir. Elbette bütün bunların nedeni korsan oyunlar.
Şahsen oyunlarda Türkçe bana büyük keyif veriyor. Oyun Çeviri bir takipçimizin sözüyle profesyonel işler yapan amatör ruhlu bir ekip. Son dönemde eski gücümüzü kaybettiğimize dair çok eleştiriliyorduk ve sanırım bu 3 Türkçe oyun ile güzel bir yanıt vermiş olduk. Daha yapmamız gereken çok iş var.
– Skyrim sürecinde arka planda neler oldu?
Neler olmadı ki? Çevirmenlerimle bir yılda facebook kayıtlarına göre 10.000′den fazla diyaloga girmişim. Bine yakın satırı ekip içinde tartışarak çevirdik. Oyun korsanda yayınlanmayacaksa ben yokum diyen çevirmenim oldu. Çevirinin biteceğine inanmayanlar oldu. Yüz yüze görüşmeler yaptık. Şair olduk, ressam olduk. Mehmet Güder sağ olsun oyundaki parayı bile değiştirdi. Skyrim projesiyle aynı yaşta olan oğlum yürümeye başladı Aklıma gelenler bunlar.
-Yamanın çıkışından 48 saat geçmeden korsan oyunlar üzerinde uygulanabilir bir halinin internette dolandığı haberini aldık. Orijinal oyunu destekleyen bir yapınız olduğunu herkes biliyor fakat bu sanırım hiç planlamadığınız bir gelişme oldu. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Çok şey anlatmam gerekebilir Ben yasal olmayan her şeye karşıyım. Ama korsana karşı olmamın asıl sebebi bu değil. Çünkü tamam ben oynamam millet ne halt yerse yesin der geçerim. 48 saat haberi doğrudur. Yamanın korsana düşmesinin tek yolu orijinal bir oyuna yüklendikten sonra dosyaların çalınmasıydı. Sağ olsunlar, para verip aldıkları oyunun dil dosyasını internete atmışlar. Dürüstçe söylemliyim ki bu beni hiç kızdırmadı, üzdü. Acıdım resmin bütününe bakamayan, Oyun Çeviri’nin gördüğü gerçeği göremeyenlere.
İnanın ki bu arsız gençlik… elbette ki lafım adresine… ülke batırır. Forumdaki bir paylaşımda şöyle bir şey okumuştum. Yurtdışında bir oyunu korsan yayınlayan kişi oyunun dosyasına “Lütfen oyunu beğendiyseniz orijinalini satın alıp yapımcısına destek olun” yazar, denmiş. Yani ben bir halt yedim ama düşüncem bu diyor arkadaş.
Bizdeki korsan oyun taraftarları ne diyor? Bahaneler, bahaneler. Yok emperyalist güçlere para mı aktaralım, yok fakir olan ne yapsın. 200 TL bir oyuna verilir mi? (Ki 200 liralık oyun yaması hiç yapmadık). Hırsızın da arsızı hiç çekilmiyor doğrusu 🙂 15 liralık bir oyunu Türkçe yayınlamışız. Şuan itibariyle 5800 orijinal oyuna yama yüklenmiş. Bozma işte bu süreci. Şahsi çıkarlarını bir tarafa bırak resmin bütününe bak.
-Nedir o resim?
Oyun satışlarında son sıralardayız ama torrent listelerinde başı çeken ülkeyiz. Oyun yapımcıları bunu araştırmıyor mu zannediyorsunuz? İşte Türkçe oyun çıkmamasının tek sebebi bu. Gerisi palavra. Yama steam programında yayınlandığı için yabancılardan çok mesajlar aldım. Üzülerek söylemeliyim ki o mesajlar benim ömrümden ömür yedi. Türkler oyuna para verir miydi? Teröristler! Oyun hırsızları Steam’den uzak durun bari vs vs. Böyle tanıyor bizi yabancılar. Birkaç mesaj en azından nefes almamı sağladı. Türkiye de bu kadar oyuncu potansiyeli olduğunu öğrenmek güzel, bu beni çok şaşırttı yazmış biri mesela. Turkish hangi ülke şeklinde bir mesaj vardı ki onu hala çözemedim.
E adın hırsıza çıkmış yurt dışında. Türkçe yayınlanan oyunu çalacak derecede bencilsin ve kendine göre komik bir bahane de bulmuşsun. Ve o kadar körsün ki verdiğin hasarı göremiyorsun. Öncelikle bu anlayışı yıkmak için uzun bir süre gerekiyor. Ben şimdi Bethesda’ya mesaj atsam bakın 5800 kişi Türkçe yamayı kullanıyor. Elder Scroll Online’ı da çevirebiliriz desem ve adam bana bir araştırma yaptık yamanız torrent sitelerinde birinciliği almış, 5800 bizim için komik bir rakam dese ne cevap vereceğim? Niye bozuyorsun bu süreci? El insaf Türkçe yaması çıkmış bir oyun korsana yüklenir mi? Hiç mi düşünmüyorsun bencilliğinin aslında ne büyük hasar verebildiğini?
Kaldı ki bu mesele devlet ve oyun siteleri el atmadan sadece Oyun Çeviri’nin çabalarıyla çözülmez elbette, bunun farkındayız. Bir resmi çalışma yayınlayıp, biz profesyoneliz diye ahkam kesen ama aynı anda torrrent sitesinde korsan yama yayınlayan grup tanıyorum, daha ne diyeyim? Nereden tutsan elinde kalıyor.
-Bir sonraki çalışmanız hakkında ipucu istesek, fazla mı meraklı davranmış oluruz?
Skyrim gibi büyük bir projem bir daha olmayacak. Oyun Çeviri’ye bir sözüm daha var… İlk sizin aracılığınızla duyuralım. Skyrim’le işim biter bitmez Tomb Raider’ın son oyununun çevirisini yapacağım. Programcı arkadaşlar dosyaları çözdü, satır hesaplarını yaptı. Ben de Skyrim ile ilgili kalan küçük detayları hallettikten sonra Tomb Raider’ın duyurusunu da yapacağım. Ardından resmi projeler dışında projede görev almayacağım.
-Bu güzel çalışmayı ve dahasını bize sunduğunuz için FRPNET ailesi olarak size teşekkür eder ve bu konudaki çalışmalarınız devamını dileriz.
Ben teşekkür ediyorum, FRPNET ekibi olarak fantastik dünyayı çok güzel aktarıyorsunuz, tebrikler.
Kaynak: Frpnet.net